Bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde, vücut virüslere karşı yeterli direnç gösteremediğinden dolayı soğuk algınlığı ve öksürük meydana gelebilir. Bu hastalığın belirli bir mevsimi yoktur; yaz veya kış aylarında ortaya çıkabilir. Özellikle kış aylarında, yazın karşılıklı açık pencere veya kapı arasında kalarak ya da klima ve vantilatör kullanımı sebebiyle soğuk algınlığı başlayabilir. Soğuk içecekler de bu duruma katkıda bulunabilir. Bu etkenler günlerce devam ederse öksürük, ateş veya diğer birçok hastalık belirtileri ortaya çıkabilir. İnsanların yaşam tarzları, yaşadıkları mekanlar, çalışma yerleri ve iş alanları sağlıklı yaşamaları açısından önemlidir.

Soğuk algınlığı ilk etapta burun akıntısı ve tıkanıklığı ile kendini gösterir. Devamında hapşırma ve öksürük gibi şikayetler görülür. Soğuk algınlığı öksürük, boğaz ağrısı, boğazda kuruluk, titreme, iştahsızlık, kas ağrıları gibi şikayetlerle devam eder. Yetişkin ve çocuklarda yaşanan öksürük; ses kısılması, hırıltı, boğazda kaşıntı, boğaz ağrıları ve gıcık yapabilir. Soğuk algınlığı öksürük, doktorların yazdığı antibiyotikler virüslere karşı yetersiz kalabilir. Hastalık haftalarca, bazen de aylarca sürebilir. İyileşme süresini kısaltmak için bazı tedbirler almak gereklidir.

Soğuk algınlığı ve öksürüğe yakalanmamak için günlük yaşamda çeşitli önlemler alınabilir. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için dengeli beslenmeye dikkat edilmelidir. Özellikle C vitamini ve çinko açısından zengin gıdalar tüketmek önemlidir. Ayrıca, düzenli egzersiz yapmak, yeterli uyku almak ve stresten uzak durmak bağışıklık sistemini güçlendirir. Ellerin sık sık yıkanması, kalabalık ortamlardan kaçınılması ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi hastalıklardan korunmada etkilidir.